Urban Age

Bu projede ekibimiz, Istanbul’un iç içe geçmiş iki tanımlayıcı özelliğini inceledi: silueti ve vadileri. Tarihi Yarımada’nın muhteşem silueti, topografyasının akıllıca kullanılmasının bir sonucudur. Bu siluetin korunmasına yönelik ilk öneri, 1936 Prost Planı’nın şu kuralına dayanıyordu: “”sokak girişi denizden 40 metre yüksekte yer alan hiç bir yapı, 9,5 metre bina yüksekliğini geçemez.”” Bu prensip günümüzde de geçerliliğini korumaktadır ve Tarihi Yarımada’nın günümüze kadar korunmasını sağlamıştır. Ancak şehrin hızlı kentleşmesi, yeni yerleşimlerin kuzeydeki ormanların kenarlarına kadar uzanmasına yol açmış, bu da şehrin hakim ve kendine özgü coğrafi özellikleri ve farklılıkları göz ardı edilerek bu özgün topoğrafyayı homojen bir örtüyle adeta gizlemiştir. Vadiler, kent içindeki hava sirkülasyonunu düzenleyen ekolojik koridorlar görevi görürken aynı zamanda yağmur sularını toplayıp kıyıya yönlendirir. Ancak şimdiye kadar bu vadiler kentleşmenin önünde engel olarak görülmüşlerdir: nehir yatakları ve kıyıları, zamanla bazen yasa dışı, yetersiz altyapı ve sosyal olanaklara sahip apartman bloklarıyla doldu.

 

8Artı, proje alanı olarak Levent iş bölgesinden Kağıthane bölgesine kadar uzanan küçük bir vadiyi seçti. 8Arti, alternatif 40 metre prensibini uygulayarak, deniz seviyesi ile vadi havzasının 40 metre üzerindeki tüm binaları temizlemeyi ve vadi havzasını yeşil bir kamusal alana dönüştürmeyi öneriyor. Bu ıslahın ardından yerinden edilen nüfus, vadi havzasının 40 metre yukarısında inşa edilecek binalara yeniden yerleştirilecek. Ancak bu yeni bina yerleşimleri, eşit nüfusu ve daha fazla sosyal altyapıyı barındıracak şekilde, daha verimli bir planlama koduyla ve kütüphaneler, dini yapılar, sağlık ve eğitim tesisleri için ‘süper sosyal’ bir bina olarak tasarlanacak.

Yer: Istanbul
Konu: kentsel tasarım
Büyüklük: 15 ha
Tarih: 2009
Statü: Fikir / Konsept
İşveren: LSE Cities