Başlarda bir Yörük Müzesi olması düşünülen mekan zaman içinde daha geniş bir perspektif ve envanter çalışmasıyla bir Kent Müzesine dönüştü. Bu bağlamda ana sergi seksiyonlarından başlayarak üst kota taşınan, köprü altına yerleşmiş bir mekanda köprü içinde bir köprü ile diğer kısma geçen ve buradan da alt kota inerek hediyelik eşya ve kafe kısmına bağlanan bir gezi kurgusu oluşturuldu. Bu geziyi merdivenlerden yapamayacak ziyaretçiler için 2 adet asansör de rotaya entegre edilerek erişebilirlik olanakları artırıldı. Müze içinde yer alacak koleksiyonun renkliliği, yapının duru olması gerekliliğini beraberinde getirdi. Hem köprü altı, hem de çevresindeki yapısal peyzaj ögeleri, ekonomik yaklaşımlarla tasarlandı ve Manavgat halkının kullanımına hızlı bir şekilde sunuldu.
In the beginning, the museum was considered with an “ethnography” theme. By time, the collection expanded and the municipality decided to build a city museum. We transformed the existing under-bridge space into a two-storey museum space. The collection is colorful so we decided to create neutral and neat spaces for the collection. One of the basic criteria was budget, so the building materials were chosen according to this criteria.